Hafta Sonu Gezilerinden Kendi Toprağıma: Arsa Yolculuğum

Hafta Sonu Gezilerinden Kendi Toprağıma: Arsa Yolculuğum

Hafta Sonu Gezilerinden Kendi Toprağıma: Arsa Yolculuğum

Bir şehir insanının doğayla yeniden tanışma hikâyesi: Hafta sonu gezilerinden başlayan arsa serüveni, sonunda kendi toprağıma kavuşmamla son buldu.

Hayatımın büyük bir kısmı şehirde geçti. Beton binalar, trafikte geçen saatler, kalabalık marketler…
Her şey hızlıydı ama bir o kadar da yorucuydu.
Bir gün kendime şu soruyu sordum:
“Neden hafta sonları doğaya kaçıyorum da, orada yaşamıyorum?”
İşte o an başladı arsa yolculuğum.

İlk Adım: Merak ve Keşif

İlk zamanlar neyi, nereden araştırmam gerektiğini bilmiyordum.
Ama doğa sevgisi o kadar güçlüydü ki, her hafta sonu yeni bir rota çizdim.
Şehrin 2–3 saat uzağındaki köylere, göl kenarlarına, zeytinlik bölgelere gittim.
Her gezide farklı bir manzara, farklı bir hikâye vardı.
Gittiğim yerlerde köylülerle sohbet ettim, toprakla uğraşan insanları dinledim.
O sohbetler bana “arsa almak sadece yatırım değil, yaşam tercihi” dedirtti.

Doğru Yeri Bulmak: Kalbin Söylediği Yerde Durmak

Aylarca süren gezilerden sonra bir sabah, küçük bir köyün kenarında durdum.
Karşıda zeytin ağaçları, ilerde minik bir dere… Sessizlik sadece kuş sesleriyle bozuluyordu.
O an içimden bir ses dedi ki: “İşte burası.”
Tapu araştırmasını yaptım, parsel sorgusunu e-Devlet’ten kontrol ettim,
belediyeye imar durumunu sordum.
Her şey temizdi. Üstelik arazi elektrik ve su hattına yakındı.
O gün o arsayı aldım. Kâğıt üzerinde bir tapu değil,
bana göre yeni bir hayatın ilk sayfası idi.

Hafta Sonu Kaçamakları Artık Bana Ait

Şimdi her hafta sonu arabamı alıp köye gidiyorum.
Arsamda küçük bir konteyner evim, birkaç meyve fidem ve diktiğim lavantalar var.
Sabah güne kuş sesleriyle başlamak, kahvemi açık havada içmek…
Eskiden “tatil” dediğim şey, şimdi yaşam biçimim oldu.
Şehirde haftanın yorgunluğunu burada bir günde atabiliyorum.

Arsa Yatırımı mı, Ruh Yatırımı mı?

İlk başta sadece yatırım gözüyle bakmıştım.
Ama zamanla fark ettim ki, bu toprak bana sadece kazanç değil,
huzur ve aidiyet duygusu kazandırdı.
Toprağa her dokunuşta stresim azaldı.
Her yeni diktiğim fidanla sanki ben de yeniden kök salıyordum.

Yeni Hayata Küçük Bir Adım

Henüz evimi tamamen inşa etmedim ama planlarım hazır.
Önümüzdeki yıl küçük bir tiny house kurmayı düşünüyorum.
Komşularım da benim gibi şehirden kaçıp burada yeni bir yaşam kuran insanlar.
Artık hafta sonlarını değil, geleceğimi burada görüyorum.
Bazen düşünüyorum:
“Belki de insan, sahip olduğu toprağın büyüklüğü kadar değil,
hissettiği huzur kadar zengindir.”

Arsa Arayışına Çıkacaklara Tavsiyem

  • Hafta sonlarını değerlendirin, yerleri bizzat görün.
  • Her arsanın tapusunu ve imar durumunu kendiniz kontrol edin.
  • Ulaşımı kolay, altyapısı yakın bölgeleri tercih edin.
  • Arsa seçerken sadece fiyatı değil, enerjisini de hissedin.
  • Ve en önemlisi: Toprağa dokunmaktan korkmayın.

Benim için bu süreç sadece bir satın alma değil, bir dönüşümdü.
Artık biliyorum: her şey bir hafta sonu gezisiyle başlıyor.

Bu makale, şehirden doğaya yönelen gerçek yatırımcıların deneyimlerinden esinlenmiştir.
Arsa sahibi olmanın sadece bir kazanç değil, bir yaşam tercihi olduğuna inananlara ithafen.

Shares: